AriZona.. Geren tea zero.

  Dolapta bana öyle bakarken almam mı ben seni?  Zaten şişene vuruldum desem yeridir. Kaplamada olsa, göz kırpıyor. 

  

   Çeşitleri arasında yeşil çaylı olan tercih ettim zero olmasına rağmen. Ilk yudumu aldığım gibi hata ettiğimi anladım. Tatlandırıcı tadı beni öldürüyor. Onun dışında tat yoğunluğu tatılık dengesi güzel. 

   

   Görüldüğü gibi boyut gayet doyurucu, hatta baya bir iri. Ben tek başıma bitiremedim desem yeridir. 

   Diğer çeşitlerini denedikçe marka hakkında kesin kararımı verebilirim, tek başına yetmedi.  

Eyüp Sabri Tuncer.. Losyon.

   Yıllardır kolanya markası olarak bildiğim Eyüp Sabri Tuncer doğal zeytinyağlı el ve vücut losyonu çıkarmış. 

   

   Kafamda bazı şeylerin oturması için baya bir kullandım. Ilk başta pek hoşlanmadım. Bir türlü yedirmedim cildime, parfümlüydü birde off, hemde nasıl..

   Gün içersinde kullanmaya başladım, banyoda aklıma geldikçe. Sonradan birşey fark ettim ki, iyimiş. Normalden az miktarda kullanmaya başlayınca, cildim emiyor. 

   Bazı losyon ve ya kremleri eline sürersin de yarım saat sonra suyla uğraşan gerekir, suya soktuğun gibi silikonla kaplıymış hissi olur ya nefret ederim. Bu üründe o kadar rahatsız edici değil.

   Ambalajı ise çok pratik, bana göre en kullanışlı olanlardan. Denk gelirseniz, ihtiyaçta varsa bakın derim. Ama dikkat kokusuna bakında alın, ilk baştaki kadar yoğun olmasa da kalıcı bir kokusu var.. 

Kaave Falı..

   Türk kahvesi sevilir, sevilmese de falı sevilir. Arkadaşlar aralarında bakar, cafeler de baktırılır ve ya bilen birisine zoraki yapılır. Zorla yapılan işten hayır mı gelir, gelmez.. İşte çözüm.

   

   Bu uygulama sayesinde evde tek başına bile fal keyfini yaşayabilirsiniz. 

   Bir kaç veri girip fincanın iki, tabağın ise bir fotoğrafını çekip gönderiyorsun. 

 

   Belli bir süre sonra fal geliyor, tabi ücretsiz için. Ücretlisi hakkında bir bilgim yok.

   Güvenirliliği hakkında, kedi fotoğrafı gönderene de fal gelmiş. Kahve falından ziyade çiklet falı gibi desek yeridir. Sizde benim gibi fala eğlence gözü ile bakanlardansanız, buyrun..

Mlife.. Organik Kuruyemiş.

    50g paketi ile hop diye çantaya atmalık. İster ara öğün olarak, istersende atıştırmalık. Sağlıklı beslenmeye dikkat edenlerin tercihi, çiğ olmasını yanında üstelik organik. (Şiir gibi oldu sanki..)

   Sabah, öğle ve akşam olmak üzere üç çeşidi var. Isteyen, istediği zaman yer de, ama karışımlar ona göre yapılmış sanırım. Karışımın içindekilerden birini sevmiyorsanız o kötü işte. 

   Sabah : kuru kayısı, iç ceviz, kurutulmuş vişne.

   Öğlen : günkurusu üzüm, çip badem, dut kurusu.

   Akşam : çiğ antepfıstığı, sultaniye üzüm, çiğ iç fındık.

   Yok arkadaş ben kilo ile alırım, buzdolabı poşetime istediğimi istediğim kadar koyarım derseniz bilmem, karar sizin.

  

   

   

Dominos.. Konyalım.

   Tatil bitti, ilk öğle yemeğim tabi ki de hazır yemek. Uzun süredir aklımda olan Dominos Konyalım akılımı zorladı. 

   Kapı çalınca heycanlanmadım desem yalan olur, belli oluyordur zaten hemen bir ısırık alındı. Salam, sucuktan sıkılanlara rahatlıkla tavsiye edebilirim. Havalar soğudu sıcaklarda ağır gelir mi bilmem. Tandır etleri daha küçük olsa beni daha mutlu ederdi ama kötü diyemem. 

   Tadı tuzu yerinde, yemek için sipariş vermek isterseniz deneyin derim.

Corny.. Cocos.

   Müsli ile görüşler farklı farklı olsada, müsli barlar genelde sevilerek tüketilir. Muslinin tercih nedeni lezzetten çok sağlıklı yaşama katkısı da olabilir. 

   Birçok nedenle bizim alışveriş sepetimizde yer alan Corny Cocos, damamızın neresinde yer alacağına bakalım.

   

   Yirmi beşer gramlık, altılı pakette satın aldım. Ballı-kakaolu ve ballı-meyvelisi de satışta idi, annem hindistan cevizine bayıldığından, cocos'u tercih ettik.

   Barın alt yüzeyi yarıya kadar sütlü çikolata ile kaplı, çok sıkı olmayan bir bar görünümündeydi.

   Krokanı sevsemde, krokan gibi sert müsli barlar insanın ağızda büyüyebiliyor. Yumuşaklığı tam kıvamında, içeriğindekiler baya baya seçilebiliyordu. Annemler arpa tadı aldıklarını söylediler, bilemedim. Hindistan cevizi yakışmıştı, baskın değildi üstelik.

   Arada gelen yapay ve yakıcı bir şeker tadı olmasa, benden on üzerinden on alabilirdi. 

Buono.. Nuts.

   Çikolata damak tadıma her türlü uyan bir tatlıdır. Sevmediğim çeşidi yok desem yeridir, sadece meyve aromalıları biraz abartılı bulurum.

   Çikolatalar arasında en sevdiklerimden biri de Beyoğlu Çikolatasıdır. Mabel, Elit, Zambo markası hiç fark etmez. Zor bulunan marka olduğu için bulduğun için, bulunca Zambo'yu stoklarım.  

   Dayımın çekmecesinde buldum bunu, bana görünüşü itibari ile Beyoğlu'nu anımsattı. Bütün fındıklar, bölünmemiş yüzey..

   Alakası yok tabi ki, ön yargı ile yaklaşmamak için aralıklarla tükettim.

   Biraz yağlı olması, yumuşak bir dokuya sahip olmasına neden olmuş. Tad olarakta beni pek tatmin etmedi diye bilirim. İçindeki fındık ise azıcık, ağzıma girişi ile yok olması bir oldu. Çikolata reyonunda tercihlerim arasında ortanın altında olabilir.

Holland Caramel Waffles..

   Karamel denilince iştahımın tüm kapıları sonuna kadar açılır. Görmem, duymam, kokması ve ya aklıma gelmesi yeterlidir. 

   Hollanda karamelli waffeles ta bu iştah denizinde boğulanlardan. Çekmecede görür görmez deniz çantasının en baş köşesine kuruldu.

   

 

   Boyut olarak ortalama bir avuç ortası gibi, kalınlığı ise 3-4 mm civarında baya ince bir yapıya sahip.

   Pakette yedi adet bulunması beni önce pek kesmemişti, ısırınca biri yeterli olacak hissine kapıldım. Tatlı sevmeyenlere baya yoğun gelecek bir lezzet. Karamel tadı çok iyi geliyor, wafflelar gayet çıtır çıtır.    

   Tatlı krizlerinin yardımcısı, çay saatlerinin yaramazı olabilir.

Nuh'un Ankara Makarnası.. Kepekli.

   Makarna benim için sevdiğim, ara ara canımın çektiği, aynı zamanda da hızlı bir öğündür. Bu ara tam buğday, kepekli makarnalara takmış durumdayım.

   Son olarak Nuh'un Ankara Makarnası'nın kepekli makarnasını aldım. Kepekli ürünlerde dikkat ettiğim olay ise beyaz una kepek karıştırılması değil, unun kendisinin tam buğday olmasıdır.

   Ben al dente sevsemde annemler biraz daha pişmiş seviyorlar, ama yine de beyaz makarnaya göre pişme süresi biraz daha uzun olmalı.

   Kepekli ve tam buğday makarnalar bana daha kuruyemişimsi geliyor, tad çeşitliliği hoşuma gidiyor. Her türlü sosa yakışan bir tadı var. Biraz pütürümsü dokusu kendini hemen ayırt ettiriyor.

   Markanın başarısı ise tad dengesi iyi, kepek tadı ağır basmıyor bu da kişiyi kendinden soğutmadan sağlıklı bir tercih yaptırıyor.

Paradontax..

 

   Bitkisel içerikli diş macunu ile piyasada bulunan paradontax, uzun süredir kullandığım bir ürün. İlk kullandığım anı hatırlıyorumda tadı berbat gelmişti. Şimdi başka diş macunlarının tadı çok kimyasal geliyor.

   Gül kurusu rengini sağlayan adaçayı, nane, mirra, ekinezya, papatya, ratanya özlerini ve doğal tuzları içermekteymiş. Önceliği anladığım kadarı ile diş eti sağlığı olsada, beyazlatıçılı olanıda mevcut. Fırçalama sırasında rahatsız eden köpüren yapısı yok. Size keyifle tavsiye edeceğim bir ürün. 

Cafe Crown vs. Nescafe

   Bir latte savaşına şahitlik edeceksiniz. Büyük jüri (annem, teyzem, ben) tadımdan sonra kararlarını açıklayacak. 

   Şu anda yazlıkta olduğum için latte bardağında servis yapamadım, af ola. Ama eşit şartlarda bir karşılaştırma olacak. 

   Üç kişi olduğumuz için Nescafe sütlü köpüklü figüranlık yapacak. 

   Gramaj olarak en az Nescafe sütlü köpüklü (13,2g) olduğu için en iyi o eridi ama köpüklü denilemez. Cafe Crown Latte gramı (17g) fazla olmasına rağmen köpürmesi ve erimesi Nescafe Latte'den (15,2g) iyidi

   Nescafe Sütlü Köpüklü : İçlerinde en tatlısı, kahve tadı en yükseği. Köpüğü en azı. 

   Cafe Crown Latte : Çabuk hazırlananı, köpüğü en çoğu. Tadı en çok suya çalanı, en hafifi.

   Nescafe Latte : Köpüğü en iyisi (yoğunluğu açısından), en dikkatli hazırlanması gerekeni, tadı sütten çok kremamsı olanı.

   Bizim yorumlarımız bunlar. Seçim sizin, en iyisi hangisi?

Arazi.. Adaçayı.

   

   Bir yazlık geleneği olan, okey oynamak için gittiğim sahilde bugünün ürünü ayağıma geldi.

   Adaçayını dalını direk sallama çay olarak gelmesi çok hoşuma gitti. Her bardağa bir dal şeklinde olan servisi, oraganik olmasını destekler bir sunumdu.

   Porsiyon biraz büyük gibi dursada yoğun gelmedi, gıcık gibi yapmadı. Benden iyi bir not aldı, sizi bilmem..

   

Saç Kurutma Makinası..

   

   Her kullandığımda kendimi çocuk gibi hissetmem, saç kurutması değilde zaman makinası gibi görmeme neden oluyor. 

   Seksenli yılların meşhuru benim ise oyuncağımdı az buçuk.

   Biraz önce saçımı kurutmuş olmam, hala çalışır durumda olduğunun en güzel kanıtı. 

   Bir soğuk, bir sıcak kademesi var. Şimdiki makinalar gibi güçlü değil, o nedenle o kadar hızlı bir kurutması yok. Ben yine de her seferinde onu tercih ediyorum..

Grace Cole.. Duş jeli..

   

   İngiltere asllı olan Grace Cole markasının karpuzlu ve greyfurtlu duş jeli işte karşımızda. 

   Duş jeli denince ilk aradığım özellik koku; karpuz kokusunun ilk algılanması nedeni ile jelibonu anımsatsa da, kullandıktan sonra o kadar keskin bir şeker kokusu yok. Tende kokusu güzel ama kalıcı değil.

   Temizlemesi iyi, kalıntı ve ya arınmama gibi bir sorunu yok.

   Kullanım arkası cildi sıfır kuru hissettirmiyor.

 

   Kullanım sırasında insanı yormuyor akışkanlığı güzel, ambalaj olarak, köpürmesi iyi yani denk gelirsem alacağım bir ürün. 

Çıtır Elma ve Shazili.. Sütlü Türk Kahvesi

   Bende kahve sevenlerdenim. Favorim Türk kahvesi olsada, zaman zaman pratikliğinden dolayı granül kahve de tüketerim. Ne olursa olsun Üçü, beşi bir aradalar hep es geçtiğim sınıftır. En son kahve alış verişim sırasında baya çeşitlendiklerini görünce yine dayanamadım bir kaç paket aldım. Beni kalbimden vuran ise; 

 

   Shazili, Sütlü Türk Kahvesi oldu. Çocukken babanem yapardı, sütü soğuktanda koysa ne yaparsa yapsın telvesi boğaz gıcıklardı. Hemen aklıma bunlar geldi, gözlerim dolmadı desem yalan.

   

   Annem, teyzem ve ben üç bayan bir araya gelince, muhabbet kahvesiz olmaz dedik. Ben biraz üşenincede sonuç işte budur.    

   Shazili, Sütlü Türk Kahvesinin kıvamı güzeldi, tadı yerinde ve granül kahve olmadığı belli oluyordu. Telvesi çok az dibe çökmüş, içerken herhangi bir rahatsızlık vermiyordu. Şekerli ve şekersiz seçenekleride mevcut.

   Muhabbet bozulmasın diye tepside yerine alan çıtır elmaya tek kelime ile bayıldık. Gerçek elma küçük küçük kesilmiş ve çıtır oluncaya kadar kururulmuş. Paket içersinde tatlı ve ekşi elmalar karışık bir halde, yerken çeşitlilik gösteriyor.

   Kilitli ambalajı sayesinde, tazeliğinin korunacağı vaat ediliyor. Bir paketi yaklaşık 3-4 kişilik yeterli gibi. Sağlıklı atıştırmalıkların arasında yer alacağa benziyor.

   

Samai.. Muz Cipsi.

   Bu kavram insanı tezatlığa sürükler. Menşei Ekvador olan muz cipsi, 'daha neler' dedittiriyor. 

   İki çeşidi mevcuttu bende, acı biberli ve sarımsaklı aynı anda denedim. Hayal kırıklığına uğradım desem yeridir. Biraz kalın, yağlı dokuya sahipti. Tadını tuzunu anlamak için baya bir yemem gerekti. Tadı normal cipsler gibi değil, bir daha yersem hemen tanırım. Aroma yoğun ve baskın değil.

   Bu benim düşüncelerim dedim, bakalım Halil bey neler diyecekler; 'sadece çok yavan birşey bu, diyebilirim.' Dedi. 

Çerezza.. Burgu.

   Markette abur cubur almaya gittiğimizde, burgu makarna şeklindeki cips hoşumuza gitti. Baharatlı, peynirli iki çeşit vardı deneme amaçlı ikisini de aldık.

 

   Paketler açıldı, tatlarına bakıldı. Çıtır değil biraz sert o yüzden kıtır denilebilinir, amma kıtırlığı muhteşem. Boyut ve şekil itibariyle de iyi, ağızınızı kocaman açmaya gerek yok.

   Baharatlı ile peynirli arasında azıcık bir renk farkı var, sanki peynirli daha turuncu.

   Ben Halil'le (kendileri eşim olurlar) deneme şansına eriştim. İkimizin de ortak kararını açıklıyorum; 

   • Baharatlı biraz tat açısından zayıf kalmış. Çok anlaşılır bir baharat tadı yok. Bu nedenle sanki yağ tadı algılanıyor.

   • Peynirli ise tat dengesi süper, peynirliyim diye bağırmıyor. Peynir aromasının ağır kokusu da burnuma pek gelmedi. 

   

HııRrr... Sinek Canavarı..

   Özellikle yazlıklarda akşamları okey oynanırken el altında çok işe yarayan, sinek öldürücü bence canavar adını hak ediyor.

   Görünüşü rakete benzediği için sinek raketi diyenleri de duydum. 

   Bu model eskiden kalma bizde, yenisi çıktımı bilmem.

   Daha önce de pillisi vardı, pek kullanışlı değildi, haberiniz olsun. Pil ömrü uzun değil, pil biraz kullanılınca o istenen etkiyi göstermiyor. Bataryalı modelinle bu soruna da çözüm bulmuşlar. Yazlık yerde pil arama eziyetinde son vermişler.

 

   Ortasında ki ince örgülü telde belli bir voltajda elektrik akımı mevcut. Kalın örgülü tel ise emniyet için, amaç orta tele ulaşımı engellemek.

   

   Teldeki akımın aktif olabilmesi için açma tuşuna basılı tutmak gerekiyor. O sırada sinek o ince tele değerse, hoş değil ama çatırdıyor. Size onları raketle atış yapar gibi avlamak kalıyor. Açık olduğunu bu yanan ışıklardan anlıyorsunuz. Çocuk kilidi için ayriyeten On/Off butonu mevcut. 

DOĞA... PhytoSlim.

   Bitki çaylarını kimileri sever, kimileri gereksiz bulur, kimileri sevmesede ona buna iyi geliyor diye içer de içer. Benim ona karşı hislerim değişkendir, ama yine de iyi bir tüketici olduğumu söyleyebilirim. Yenilenen Doğa PhytoSlim çayı bu aralardaki fovorim.

   Sinameki tüketmeyi tercih etmediğim için içindekiler önemli; maydanoz yaprağı, mısır püskülü, biberiye yaprağı, rezene, gül yaprağı ve kiraz sapı mevcut. İçimi rahat, biraz rezene tadı ağır basıyor gibi benim için sorun değil, sevmeyenlere duyrulur.

    Bir güzel tarafı daha var abalajında hiç jelatin kullanılmamış, buna rağmen tek tek hava korumalı zarfları 4 yıl taze tutuyormuş. Çevreye olan duyarlılığını şahsen tebrik ettim.

   Herkese afiyet olsun..

M life.. Tarhana Cipsi.

   Bazı şeylerde çok sevmeme reğmen damak zevki olarak seçiciyim, tarhanada bunlardan biri. Ekşitilmiş tarhanayı sevmem, domatesin kendi ekşisini isterim. Pişirirken tereyağlı yapılır pek hoşlanmam vs. Tarhana Cipsini görünce tüm bunlar aklımdan uçtu ve merakıma yenik düştüm. 

   İlk elime acı biberli, keten tohumlusu geldi. Açılınca hafif bir ekşi kokuya sahip. Bitanesini denedim, bu kadar sert beklemiyordum. Ağzımı acı ekşi bir tat kapladı, pek hoşlandığım söylenemez.

 

   Domatesli, yoğurtlu, kekikli ise kalınlık, sertlik olarak aynı. Ya kekik sevdiğimden ya daha hafif tatından olsa gerek daha bir beğendim. Bir daha alırmıyım, zannetmiyorum.